Elektrik faturasında tarifeli sisteme geçildi. Peki kabus gibi fatura ödememek için 150 kilovasaatin altında elektrik kullanmak mümkün mü? Bunun sadece bir yolu var.
Elektrik faturasında tarifeli sisteme geçildi. Peki kabus gibi fatura ödememek için 150 kilovasaatin altında elektrik kullanmak mümkün mü? Bunun sadece bir yolu var...
DETAY İÇİN GORSELE DOKUNUN VE DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ.
2021'de tüketimin tamamı aynı fiyatla çarpılıyordu, artık öyle değil. Fatura şimdi iki kademede değerlendiriliyor.
Mesela son faturasında aylık tüketimi 201 kilovatsaat olan bir kişi bunun yüzde 150 kilovatsaatini 2022'nin yeni fiyat tarifesine göre kilovatsaati 1.37 TL'den ödeyeceğiz. 150'yi aşan 51 kilovatsaat için ise yüzde 125 zamlı 2,06 TL'den ödeyeceğiz. Bu durumda 2021'e göre aynı fatura için 2022'de yüzde 68 daha fazla ödeyeceğimiz anlamına geliyor. Diğer bir deyişle tüketim arttıkça zam da daha çok hissedilecek.
Bu durumda tüketicinin yapması gereken 150 kilovatsaatin altında kalarak sadece yüzde 50 zamdan etkilenerek bir nebze faturayı kontrollü hale getirmek. Peki bu mümkün mü? Bir elektrik tüketicisi 1 ayı 150 kilovatsaat enerji harcayarak geçirebilir mi?
BBC Türkçe'ye konuşan Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Sinan Küfeoğlu'na göre aylık 150 kilovatsaat aslında gerçekleştirilebilir bir hedef ancak burada hedef alınan kitleye bakmak gerekiyor. Küfeoğlu, "Hedef alınan kitle dar gelirli aileler. Bu aileler genelde geniş aileler oluyor. Anne, baba, 3 çocuk, belki evde bir büyükanne oluyor. Bu tür ailelerin ayda 150 kilovatsaatin altında tüketim yapması pek mümkün görünmüyor" diyor.
Faturaların okunma bilgisi bölümünde Tek Zamanlı, Gündüz, Puant ve Gece diye bölümler mevcut. Bu kullanıcılara tek zamanlı ya da üç zamanlı sunulan bir tarifeyi gösteriyor. Tek zamanlı tarifede elektriğin fiyatı gün boyunca aynı fiyattan hesaplanıyor. Çok zamanlı tarifede ise ücretlendirme günün hangi saatinde olduğuna göre değişiyor. Örneğin puant diliminde yani elektriğin en yoğun kullanıldığı 17:00-22:00 saatleri arasında daha pahalı oluyor. Gece diliminde yani elektriğin en az kullanıldığı zamanda daha ucuz oluyor. Bu seçenekler bir esneklik payı sunmakla birlikte bu tarifeler arasında geçiş yaparak 150 kilovat saatin altında kalabilir miyiz?
Küfeoğlu, "Mesela akşam 8 yerine akşam 10'dan sonra çamaşır makinesini ya da bulaşık makinesini çalıştırarak tasarruf yapabilirsiniz. Ancak ısıtmayı ve soğutmayı da ötelemeniz gerekecek. Örneğin çayını kahvenizi tasarruf etmek için akşam 10'dan sonra içmek zorundasınız. Bu tür şeyler genelde olmuyor. Bu tür esneklikleri genelde zengin, varlıklı müşteriler yapabilir. Mesela elektrikli arabanızı akşam eve geldiğinizde 6'da değil de gece 10'dan sonra şarj ederek tasarruf edebilirsiniz. Ancak bu tür tarifeler dünyanın hemen hemen hiçbir yerinde geniş bir başarıya ulaşmadı" diye açıkladı.
Türkiye'de meskenlerin aylık ne kadar elektrik tükettiğini gösteren sağlıklı bir veri bulunmuyor. Dağıtım şirketleri ise bize kendimizin ve yaşadığımızın ilçenin ortalamasını veriyor.
Farklı semtlerde oturan kişilerden bu veriler talep edildiğinde şu sonuçlara ulaşıldı.
Tüm bu yerlere bakıldığında hepsinin 150 kilovatsaatin üzerinde elektrik tükettiğini görüyoruz.
Peki 150 kilovatsaatin altında kalmak için ne yapabiliriz?
İşte Küfeoğlu'nun önerileri...
Klima kesinlikle kullanmayın. Eğer klima mecbursa kışın 18 derece, yazın 26 derecede çalıştırılmalı. Bu derecedeki her artış, kullanılan elektriği artırıyor.
En çok elektrik harcayan cihazlardan olan buzdolabı sürekli çalışıyor. Daha az enerji harcaması için buzdolabınızda çok gıda olmaması gerekiyor. Ayrıca ısı transferini rahat yapabilmesi için buzdolabının arkasında da biraz boşluk bırakılması gerekiyor.
Kettle'a muhakkak içilecek kadar su konulmalı. Kettle'ın tamamını doldurup bir bardak çay içilmemeli.
Kullanılmayan ışıklar kapatılmalı. Mümkünse evdeki tüm aydınlatma led aydınlatmaya çevrilmeli.
Evdeki cihazları A sınıf, A Plus sınıf enerji verimliliğine sahip olması gerekiyor.
Saç kurutma makine kullanmak yerine havluyla saç kurutulmalı.
Havalandırma ve ısı transferi için kışın pencereleri kapıyı fazla açmamak, yazın ise açmak gerekiyor.
Tüm bu önlemleri sayan Küfeoğlu, "Bunların tamamı yapılsa dahi ortalama bir Türk ailesinin 150 kilovatsaat altında yaşayabileceğini düşünmüyorum" diye ekliyor.