Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kanal İstanbul konusunda ısrarcı olmasının iki nedeni olduğunu söyleyen Şener, “Birinci neden elbette ‘rant iştahıdır’. İkinci boyutu ise Montrö Antlaşması. Montrö’yü tartışmalı hale getirmiş olacaksınız” dedi.
CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Kanal İstanbul projesiyle ilgili “Özellikle Erdoğan ve iktidar çevreleri, İstanbul’a ikinci bir boğaz yapma derdine düşmüşlerdir. Proje, halkın yararlanacağı ve ülke menfaatlerini gözeterek düşünülen bir proje değildir ve 10 milyarlarca dolar masraf olacak bir projedir. Yapılmasının hiçbir mantığı yoktur” dedi.
CHP’li Şener, yapılması planlanan Kanal İstanbul projesiyle ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Kanal İstanbul projesinin kamu menfaatine herhangi bir katkı sağlamayacağını vurgulayan Şener, “Uzunca bir süredir özellikle Erdoğan ve İktidar çevreleri, İstanbul’a ikinci bir boğaz yapma derdine düşmüşlerdir. Halkın yararlanacağı bir kanal değidir. Ülke menfaatlerini gözeterek düşünülen bir proje değildir. 10 milyarlarca dolar masraf olacak bir projedir. Bunun yapılmasının hiçbir mantığı ve gerekliliği yoktur. Sadece İstanbullular değil, tüm Türkiye olarak, ‘Hayır, istemiyoruz, bu yanlıştır’ diyerek direnişe geçmemiz lazım” diye konuştu.
‘ARKA PLANDA RANT İŞTAHI VAR’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kanal İstanbul konusunda ısrarcı olmasının iki nedeni olduğunu söyleyen Şener, “Birinci neden elbette ‘rant iştahıdır’. Bu rant iştahı, mevcut iktidarın her konuda davranışının arka planını göstermektedir. İkinci boyutu ise, Montrö Antlaşması. Montrö Antlaşması’na baktığınızda, 1215 arasındaki maddelerde var. Bir kere, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemileri, belli bir tonun üzerinde ise Karadeniz’e hiç giremiyorlar.
Ama o sınırlı tonajın altındaki savaş gemileri ise, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkeler tarafından Karadeniz’e sokulduğunda, en fazla 21 gün sonra çıkması gerekiyor. Bu, öteden beri ABD’yi çok rahatsız etmiştir ve Montrö Antlaşması’nı nasıl deleceğini hesaplamıştır. ABD’nin bir tek askeri filo oluşturamadığı ve kalıcı olarak bir üs kuramadığı yer Karadeniz’dir. Ama Kanal İstanbul yapıldığı takdirde, Montrö’yü tartışmalı hale getirmiş olacaksınız” ifadelerini kullandı.
TRUMP’LA GÖRÜŞME ETKİLİ OLDU
Erdoğan’ın Kanal İstanbul projesinde ısrarcı olmasının nedeninin kişisel sebepleri olduğunu da sözlerine ekleyen Şener şunları kaydetti: “Erdoğan, özellikle Trump’ın mektubu sonrasında, Trump’la baş başa ikili görüşme yaptıktan sonra, Türkiye’de kamuoyunda unutulmuş gibi görünen Kanal İstanbul konusunda niye baskı yapmaya başladı?
Erdoğan ve ailesinin tüm mal varlığının açıklanması ile ilgili ABD’nin gündemindeki yaptırımlar, Halkbank meselesi ile ilgili Erdoğan’ın sanık sandalyesine oturtulması gibi kişisel endişelerle, bu Kanal İstanbul projesinin ısrarlı bir şekilde gündeme gelmiş olmasından endişe duyuyorum. Dünyada böyle saçma bir proje yoktur.
Erdoğan’ın mal varlığı Türkiye’nin milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Aslında bu noktaya geldikten sonra istifası lazımdır, özellikle istifa etmemekte direniyorsa Türkiye’nin işine yaramayacak ABD projelerinin peşine takılmamalıdır.
PENTAGON PROJESİ...
Öte yandan bir açıklama da Prof. Dr. Tolga Yarman yaptı ve Kanal İstanbul’u bir “Pentagon Projesi” olarak değerlendirdi. Yarman açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bu, “Kanal İstanbul” madem bu kadar çok yararlı bir girişim, hazır kazma vurulmuşken iki tane yapalım, çok daha kârlı çıkarız :)) ...
Latife bir yana, bu bir “Pentagon Projesi”dir... Çeşitli kaynaklar, bu olguyu, şüpheye yer bırakmamacasına doğrulamaktadır. En son, ABD Ankara Eski Büyükelçisi, James Jeffrey, “Türkiye ve ABD bu projeyi beraberce başaracaklardır”, buyurmuştur. Proje, Türkiye ile Rusya'yı, giderek İran’ı, iflah etmemecesine karşı karşıya getirmeyi ayrıca ve muhakkak, öngörüyor olmalıdır... Projeye dönük, gerekçelerin, hepsi (teknik bir hoca olarak rahatlıkla ifade edebilirim), “uydurmadır”. Türkiye “şantaja”, boyun eğmeyecektir. Güzel dilekler, sevgi ve saygılarımla... Tolga Yarman, Prof. Dr.”