İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times (FT), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı görevden alma kararını ‘pervasız’ olarak nitelendirdi.
Erdoğan'ın 'ekonomiyi uçurumdan aşağı atarak kendi gidişini ivmelendirme riskini aldığı" yorumunda bulunulan FT analizinde, "Dışarıdan gelen akışa bağımlı ekonomisiyle Erdoğan ateşle oynuyor" dendi.
Ankara ve İstanbul’da art arda seçim yenilgisi alan Erdoğan’a birilerinin başta ekonomi olmak üzere zararı telafi etmesi tavsiyesinde bulunmuş olması gerektiği belirtilen Financial Times baş yazısında, “Ancak cumartesi günü aldığı karar gösteriyor ki, Erdoğan’ın otokratik eğilimlerini azaltmak ya da ortodoks olmayan ekonomi politikalarını dizginlemek gibi bir niyeti yok” dendi.
Financial Times’taki metnin öne çıkan bölümleri şöyle:
"Erdoğan bir kez daha hayati bir devlet kurumunun ve hükümetinin para politikasının kredibilitesini zedeledi."
"Rus hava savunma sistemi S400’lerin bu hafta teslim edilmesi ekleniyor ve Türkiye’nin ihtiyacı olan son şey, yatırımcıların yeniden konuşmaya başlamasına sebep olacak ve kırılgan Türk Lirası üzerindeki baskıyı artıracak gereksiz bir vakaydı."
"Türk seçmenler Erdoğan’ın ekonomi yönetimine dair kaygılarını mart ayındaki seçimde açık bir şekilde ortaya koydular. Hükümetin medyadaki etkisinin de yarattığı eşit olmayan şartlara rağmen Erdoğan’ın partisi AKP büyük bir kayıp yaşadı."
"Halkın iradesini kabul etmeye niyetli olmayan Erdoğan, İstanbul’da seçimlerin yenilenmesinde ısrar etti ve AKP haziranda daha da büyük bir farkla yeniden kaybetti. Çalkantılı geçen seçim sarmalından sonra kendi partisinde bile ülkenin sonunda biraz istikrara kavuşacağı ve ekonomiyi düzeltmeye odaklanılacağı yönünde bir umut yeşermişti. Bu iyi niyetin naifliği şu anda gündüzüne çıkıyor. Yeni Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın bir zamanlar yüksek faizleri ‘tüm kötülüklerin anası ve babası’ olarak nitelendiren Erdoğan’a istese bile karşı çıkabileceğini çok az kişi düşünüyor."
"Dışarıdan gelen akışa bağımlı ekonomisiyle Erdoğan ateşle oynuyor. Ekonomiyi uçurumdan aşağı atarak kendi gidişini ivmelendirme riskini alıyor, aynı zamanda da Türkiye’deki mükellefler ve şirketler için işleri daha acılı hale getiriyor."