Salgının bunca yayılmış bir durumda eğitimin başlaması tedirginliği artırırken zaten iki yıldır uzak olan çocukları okula göndermemenin de zararları aileleri kara kara düşündürtüyor.
Salgın döneminde ise virüsün sınıflarda hangi hızla yayılacağı merak konusu olurken bir soru kamuoyunun gündeminden kaçtı.
Sağlık Bakanlığı 19 Ağustos’ta aşı yaşını 15’e düşürmüştü. Karara göre takvimde 12 yaş üstü kronik hastalığı olan çocuklara da aşı tanımlanmıştı.
Bu ilkokul olmasa bile lise çağındaki tüm gençlerin aşılanması anlamına geliyordu.
Fakat gündemde kaybolan tartışma ise 19 Ağustos’ta açılan aşı takviminde bir çocuğun 20 Ağustos’ta aşı vurulsa bile ikinci dozu ancak 28 gün sonra yani okullar açıldıktan iki hafta sonra vurulabilecek olmasıydı.
Çocukların en iyi ihtimal tek doz ile aynı sınıfa sokulması ise ailelerin tepkisini topluyor. Öyle ki şu ana kadar pek çok çocuğun ilk doz aşıyı bile vurulmadığı iddiası da aileler arasında tartışmalara neden oluyor. Aşı takviminin, neden ikinci dozlar 6 Eylül öncesine gelecek şekilde planlanmadığı ise kimsenin cevap veremediği bir soru olarak duruyor.
MEB’in açıkladığı rehbere göre sınıfta bir öğrenci pozitif çıksa bile diğer öğrencilerin temaslı kabul edilip öğretime devam edileceğinin açıklanması, tartışmaların önümüzdeki günlerde daha da alevleneceğini gösteriyor.