Eşim beni sevdigini söylüyordu ama biraz kilolu olduğum için benimle dalga geçiyordu, annemlerle aynı mahallede oturuyoruz, kizkardesim eşinden ayrıldı annemlerde kalıyordu eşim bana ne alsa kardesimede alıyordu, birgun elbise almış bana, ama kızkardesimede almış aynısını, ikimizde denedik elbiseleri ama tabi ben kilolu olduğum için hoş durmadı, eşim bana döndü ” bak kardeşine neguzel yakisti sende biraz zayıfla artık dedi” kardeşim eşime çok kızdı nebicim konuşuyorsun ablamla biraz saygılı ol karına enişte dedi. Bu çok hoşuma gitti, ilkkez biri beni eşime karşı savundu. Karar vermiştim eşimin hoşuna gidebilmek için neolursa olsun zayiflayacaktim, eşim eline telefonu alınca dünyayı unutan bir insan, neyapiyorsun dedigimde ya oyun oynuyorum yada video izliyorum diyordu, o gece bana başım ağrıyor ilaç getir içip yatayım dedi ,götürdüm içti, Bi süre sonra Bi ilaç daha istedi geçmemiş baş ağrısı,iki ilacın verdiği ağırlıkla yattı uyudu, bende tam yatmak üzereyken eşimin telefonuna mesaj geldi, şeytan bak o mesaja diyordu, ama uyanirsa diye de korkuyordum, çünkü mesajı okumak için parmak izini okutmam gerekiyordu, telefonu yavaşça aldim eşimin elinin yanına götürüp parmagini dokundurdum ilk denemede açıldı telefon, nerden bilirdim o mesajın hayatımın sonu olacağını… devamını okumak istiyorsanız diğer sayfaya gecebilirsiniz..
O an kalbim deli gibi çarpmaya başladı, elim titredi ama mesajı görmeden duramazdım. Telefonu açtım, mesajı okudum… “Canım, bu gece çok güzeldi, seni şimdiden özledim.” Başımı döndüren bir şok dalgası sardı bedenimi, gözlerim doldu ama gözyaşlarım akmıyordu, sanki donmuş gibiydim. İçimde hem öfke hem de korku vardı. O mesajın anlamını kabul etmek istemedim, belki bir yanlış anlaşılma, belki bir oyun, ama içimde bir ses bunun gerçek olduğunu fısıldıyordu.
Bir an durdum, ne yapmalıyım diye düşündüm. Uyandırıp hesap sormalı mıydım, yoksa sessizce sabahı mı beklemeliydim? Kafamda binbir düşünce dolaşırken, gözüm telefona takıldı. Mesaj kimden gelmişti? Adını bilmiyordum, sadece kalp emojisiyle kaydedilmiş bir isimdi. O an mideme bir yumruk yemiş gibi hissettim. Bu, düşündüğümden de kötüydü.
Telefonu yerine koydum ve yatağa gittim. Yanında yatmak bile dayanılmazdı artık. Gözyaşlarım yavaş yavaş akmaya başladı, sessizce ağladım, nefesim düğümlendi, ama sesimi çıkarmadım. O ise derin bir uykudaydı, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Kafam karmakarışıktı; kalbim kırılmış, güvenim yerle bir olmuştu.
Sabah ne yapacağımı bilmiyordum. Bütün hayatım gözümün önünden geçiyordu. Çocuklarımın yüzlerini düşündüm, onları bu duruma nasıl sokacaktım? Ya annem, kardeşim? Hepsini aklımdan geçirirken, içimde yükselen bir güç hissettim. Bir şey yapmalıydım. Ama ne?
Sabah olur olmaz eşim kalktı, hiçbir şey olmamış gibi telefonunu aldı ve banyoya gitti. Ben de derin bir nefes aldım ve kararımı verdim