28 Mayıs'taki yenilginin ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu sessizliğini ilk kez bozdu. Kendisine yöneltilen 'neden istifa etmediniz' sorusuna dikkat çeken bir cevap veren Kılıçdaroğlu, "Bu toplumun yarısı demokrasiden yana oy kullandı. Yaptıklarımdan pişmanlık duymuyorum" diye konuştu. Sonuçları değerlendiren CHP lideri, "Ortaya çıkan tabloyu ağır yenilgi olarak kabul etmek doğru değil." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde;
"YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE..."
Kurultayımızı toplayacağız. Eleştirileri değerlendirdik ve bu kararı aldık. Yetkiyi partililerimize bıraktık. Bu çerçevede bir yol yöntem çizdik. Yerel seçimlerden önce olacak. Genel Başkanı'nın seçileceği kurultayın da yerel seçimlerden önce olması ve bir an önce bitmesi.
YENİDEN ADAY OLACAK MI?
CHP genel başkanları için adaylık çok önemli değildir. İlk önceliğimiz ülkemiz, sonra partimizdir. Sonra genel başkanlık gelir. CHP'nin kurumsal kimliği içerisinde genel başkanlık üçüncü sırada yer alır bizim için kural budur.
"SEÇİMLERİ NEDEN KAYBETTİK?"
Acaba biz nerede kaybettik? Bunu da araştırdık. Kasaba, köylerde Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy 3 milyon 580 bin, Erdoğan'ın aldığı oy 6 milyon civarında. Arada 3 milyon oy farkı var. 3 ve üzeri sandığı olan yerlerde Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy yüzde 51, Erdoğan'ın yüzde 49. Bu CHP'nin kırsalda tek sandık olan yerde, 2 veya 3 sandık olan yerlerde gerektiği etkiyi gösteremediğini görüyoruz. Seçmeni etkileyemedik. Beklediğimiz oyu alamadık. 3 milyon fark, en fazla 3 sandığın konulduğu yerlerden kaynaklanıyor. Bu şunu gösteriyor bize, enerjinin en azından bir bölümünü buraya harcayabilirdik buralara gidilebilirdi.
"AĞIR BİR YENİLGİ OLARAK DEĞERLENDİRMEYİ ASLA KABUL ETMEM"
Ortaya çıkan tabloyu ağır bir yenilgi olarak değerlendirmeyi asla kabul etmem, sizin de kabul etmenizi doğru bulmam. Kazanamadık doğru ama bunu ağır bir yenilgi olarak kamuoyu önüne koymak olmaz.
Bu seçime sandık açısından söylüyorum CHP kadar hazırlık yapan ikinci bir parti bulamazsınız. 1,5 yıl buna hazırlandık. İlk turda bazı sorunlar çıktı. Ama bu tutanakların alınmadığı anlamına gelmiyor. 'Yüzde yüz her şeyi mükemmel yaptınız mı?' Hayır arkadaş doğruları söyleyeceğiz.
Ne zaman bir, iki ve üç sandığın kurulduğu yerlerden sonuçlar gelince baktık ki tablo bizim gördüğümüz gibi değil. Biz üç ve daha fazla sandığın konulduğu Türkiye genelindeki tüm yerlerde yüzde 51 ve fazlasını alıyoruz. Biz bir, iki ve üç sandık konulan yerlere gitmemişiz. Bunu söylüyorum. Sandık görevlisi var biz oraya gidip kendimizi anlatamamışız.
Biz şunu da araştırdık, 'Acaba kırsaldaki insan neden ekonomik yıkımdan çok etkilenmedi'. Çok basit ayda 500 lira verdiğinizde zaten harcayacak yer yok köyde nerede harcayacak? Deprem bölgesinde de birden çok nedeni var. Dağıtılan paralar var.
"BAYRAĞI TESLİM ALANLAR DAHA İLERİYE TAŞIYACAKTIR"
Bu bir demokrasi yarışıdır biz çıtamızı yükselttik. Ama kazandık mı hayır. Biz pek çok sorunun çözümü için öncülük ettik. Bundan sonraki süreç bayrağı teslim alanlar elbette daha ileriye taşıyacaktır. İl başkanları ilçe başkanları değişecek. Her şey değişecek. Kimsenin kazığı çakacak hali yok. CHP duygularıyla değil aklıyla hareket eden bir partidir. Tabloya bakacak nedir ne değildir? CHP kişi eksenli bir parti değildir. Bizim parti meclislerimiz diğerlerine benzemez. Eleştiren hiç bir arkadaşımın sözünü kesmem.
"GİDİP DE 'BEN ADAYIM' DEMEM"
CHP’de kişiler önemli değil. Değişimin önünü açtık. Aday olup olmamanın hiçbir önemi yok. Kurultayda gidip de 'Ben adayım' demem. Ama getirip işi yine kişiye getiriyoruz. Değişim olmayan bir hayat var mı? Hayatın her alanında değişim var. Önce merkez yönetimimizi topladık, Meclis grubumuzu topladık. Gözle görülür değişimler yaptık. 'Vay efendim bu değişim yetersiz' elbette. Kurultay kararı da aldık. Gideceğiz oturacağız anlatacağız kurultayda. Belki benim bilmediğim başka arkadaşımın gördüğü olay vardır bunu da konuşur eleştiririz. CHP'den en sert eleştiriler yapılır genel başkan bunu dinler.
"GENEL BAŞKANIN SEÇİLECEĞİ BİR KURULTAY"
Kongre kararını aldık, parti meclisimize soracağız. Seçimli kurultay bu. Parti meclisi, disiplin kurulları seçilecek. Bu seçim genel başkanında seçileceği bir seçim, kurultay. Ben çıkıp ben adayım demem. Anlatamıyorum galiba. Bugüne kadar ben çıkıp da 'adayım' demedim. Partinin yetkili organları kimin aday olup olmayacağına karar verecektir. Bu partide herkes gelip genel başkanlığa aday olabilir.
"YENİLENMELİYİZ VE YOLUMUZA DEVAM ETMELİYİZ"
Bütün olumsuz koşullara rağmen yüzde 48 aldık. Kimleri nasıl tehdit ettiklerini gayet iyi biliyorum. Ama bunlar bizim için gerekçe olmamalı. Biz tüm bunlara rağmen mücadele edip sonuç almak zorundayız. Biz bunu beraber yapacağız. Biz yenilenmeliyiz, güçlenmeliyiz ve yolumuza devam etmeliyiz. Bunu bir kişiye endekslersek yanlış olur. Kişi endeksli değil kitleler olmalı. Demokrasilerde sağlıklı işleyen rejimlerde ülkeyi yönetme iddiasında olan siyasi partiler yarın değişim olacakmış gibi yeni bir şey çıkacakmış gibi hazırlıklı olmalıyız.
"MASADA 'İÇİMİZDEN BİRİ ADAY OLSUN' DENİLDİ"
'Siz neden aday oldunuz?' diye sordunuz. Ben hiçbir zaman adayım' demedim. Masada da demedim. Ama altyapısı şöyle oluştu. Bir yıldır 6 lider çalışıyor birbirimizi tanıdık. Hassasiyetlerimizi biliyorduk. 'İçimizden birisi olsun' denildi. Masanın iradesine her zaman saygı gösterdim. Arkadaşlarımızla konuşurken de söyledim.
"PARLAMENTODA GRUP KURSUNLAR İSTİYORUM"
(Millet İttifakı'ndaki 4 parti için) Onlara göre oy oranları 5 olabilir 7 de olabilir. Böyle bir veri yok elimizde. İlk toplantıda söyledim, bizi bir araya getiren demokrasi dedim. Milletvekilleri verdik evet, çalıştılar, biz de çalıştık. Ben onların parlamentoda grup kurmasını istiyorum. Gelsinler bir araya grup kursunlar hatta iki grup kursunlar. Onların varlığı olması, komisyonlarda temsil edilmeleri demokrasi için son derece önemlidir.
İTTİFAK SÜRÜYOR MU?
Bu ittifak demokrasi ittifakıydı ve seçimle sonuçlandı. Bundan sonraki seçim ittifakı bir sonraki seçimler olduğunda yine oturulup konuşulur. Parlamentoda stratejik olarak birbirimize destek verebiliriz. Farklı görüşlerimiz de var. Demokrasi ekseninde beraberliğimiz halen sürüyor. Bugün de telefonda konuşuyoruz. Bir kopma birbirimize sırtımızı dönme söz konusu değil.
İMAMOĞLU'NUN 'DEĞİŞİM' ÇAĞRISI
Değişim çağrısı gayet güzel bir çağrıdır. Değişmeyen tek şey değişimdir. Bu değişim zaten olacak. Değişimin kendi içinde evreleri var. Kurultay olur başka şey olur değişim olur. İmamoğlu'nun o konuşmasını bilmiyordum ama değişim olabilir tabi.
"BAŞKANLAR GENEL SİYASETE DE GİREBİLİRLER"
Belediye başkanları seçildikleri beldeye hizmet etmek zorundalar. Halk onları kendilerine hizmet etsin diye seçti. Siz bunları bırakın başka işlerle uğraşın, bu olmaz. Siyasetin temeline aykırıdır. Öncelik budur. İstanbullu, Ankaralı sizi seçti vaatleriniz var bunları yapacaksınız. Siz sadece orada kalın başka şey yapmayın bunu söylemedim. Genel siyasete de girebilirler yapabilirler. Ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ne olacağını da düşünmek zorundayım. CHP tarafından yönetilmeye devam edilmeli. Biz kazandığımız bir büyükşehir belediyesini başka bir partiye neden verelim?
İMAMOĞLU ADAY OLABİLİR Mİ?
Aday olabilir. Ben akılcı düşünüyorum. Erdoğan kazandığı gün ne dedi 'İstanbul'u alacağım' dedi. Yahu neden İstanbul'u veriyoruz. Akılcı bir gerekçe sunmaları lazım. Ben geleceği de düşünmek zorundayım. İmamoğlu aday olabilir. Arkadaşlarımız genel başkan adayı olabilirler, 'neden adaysın' demem. Ama ben İstanbul sorununun çözülmesini isterim önceliğim budur.
"CHP'DE GENEL BAŞKAN'IN HER DEDİĞİ OLMAZ"
Az önce söyledim. Aktif pasif üye getireyim dedim. Olmadı reddedildim. Şimdi bu şunu da gösterir, bizim partide genel başkanın her dediği olmaz. Bizim partide oturulur karar verilir. İnternet üzerinden üyeliği bile partiye 3 yılda kabul ettirebildim.